Tarihin her bir sokakta canlı olarak hissedildiği Tirilye, Bursa’nın
Mudanya ilçesinin 11 km uzağında, Marmara’ya kıyısı olan şirin bir
belde. Mudanya’ya 10 dakika uzaklıkta yer alan Trilye, tam anlamıyla
olmasa da tarihi dokusuyla günümüze kadar korunmuş bir köy. Trilye ve
çevresi antik çağlardan beri yerleşime açık olmuş. Bu yüzden attığınız
her adımda tarihi bir yapıyla karşılaşıyorsunuz.
İsmini Rumca 3
aziz anlamına geldiği ya da barbunya balığı demek olan “trigliya”dan
aldığı rivayet ediliyor. Tarihi Misyalılar, Traklar, Antik Romalılar ve
Bizanslılara uzanan Trilye’de tarihi yapılar bugün dahi ayakta. 1330’dan
itibaren Osmanlı egemenliğine giren beldenin adı 1963’de “Zeytinbağı”
olarak değiştirilse de 2011’de tekrar iade edilmiş.
Tarihi
kayıtlara göre Trilye’de 1908’de 820 hane varmış. 19. yy sonlarında ise
beldede 109 Türk ve 3,657 Rum’un yaşadığı biliniyor. Bugün belde de hiç
Rum bulunuyor. Yunanistan‘da kurulmuş aynı isimli kardeş kasabada
Trilye’de yaşayanlar turistik amaçla beldeye sık sık geliyor.
Trilye gezilecek yerler
Kırmızı
kiremitli çatılarıyla göze çarpan Trilye, dar sokakları, tarih dolu
mekanları ile gezginlere farklı imkânlar sunuyor. Son yıllarda
popülerleşmeye başlayan belde, sit alanı olduğundan özgün yapısını
koruyabilmiş. Köy yürüyerek birkça saatte gezilebiliyor. Görülmesi
gereken yerler birkaç yıkık tarihi yapıdan ibaret.
Osmanlılarca
camiye dönüştürülen ve Fatih Camii adını alan Büyük Kilise; duvarlarına
tarihte ilk kez resim yapılan Kemerli Kilise; ev olarak kullanılan
Dündar Evi (Yuannes Kilisesi); bir de yemekhane olarak kullanıldığı için
bu adla anılan kilise günümüzde varlıklarını zor da olsa sürdürüyorlar.
Kemerli Kilise;
Panagia Pontobasilissa ya da belde de tanınan adıyla Kemerli Kilise,
duvarlarına resim yapılan ilk kilise olarak
bilinmektedir. Hristiyanlığın kadim dönemlerinde de büyük ilgi gören
Trilye ve çevresinde çok sayıda görkemli kilise, manastır inşa edilmiş,
ancak günümüze kadar sadece 3 kilise ve 1 manastır ulaşabilmiş. 13.
yüzyıl sonlarında yapıldığı kabul edilen Kemerli Kilise de bunlardan
birisi. Kilisenin Panagia Pantobasillissa’ya (Hz.Meryem’) adandığı bazı
el yazması eserlerde belirtilmektedir. Kilise, doğu-batı
doğrultusunda uzanan Yunan haçı şemasına sahiptir. Yapı kullanılmasa
da halen ayaktadır. İlk yapının duvar tekniği göz önünde
bulundurularak, 13’ncü yüzyıl sonlarında yapıldığı kabul
edilmektedir. Hıristiyan âlemi için büyük önem taşıyor.
Dündar Evi;
Rumlardan kalan tarihi eser niteliğindeki Yuannes Kilisesi, bugün
Dündar Evi adında mesken olarak kullanılıyor. 3 katlı yapıya kemerli taş
bir kapıdan giriliyor. Kilise’nin 3. yy’dan kalma olduğu söyleniyor.
Duvarlarına kazınmış isimlere ise hayret etmemek elde değil.
Taş Mektep;
Kıbrıs Eski Cumhurbaşkanı Başpiskopos Makarios’un eğitim aldığı Papaz
Okulu 1909’da neo-klasik tarzda yapılmış. 1924’lerde şehit çocukları,
öksüz, yetimler için Dar-ül eytam (Öksüz Yurdu) olarak kullanılmış.
1980′li yıllara kadar okul olarak hizmet veren Taş Mektep bugün maalesef
çok bakımsız durumda
Fatih Camii; Eski ismi Aya
Tadori olan ve kapısında Hicri 968, Miladi 1560 yazılı olan Bizans sütun
başlıklarına sahip kilise, bugün Fatih Camii olarak kullanılıyor.
Osmanlı Hamam (Avlulu Hamam);
Fatih Cami yanında yer alan hamam Yavuz Sultan Selim tarafından
yaptırılmış. Bugün kültür merkezi olarak kullanmak için restore
ediliyor.
Medikion Manastırı; Tirilye’den Eşkel
Limanı’na giden karayolu üzerinde yer alıyor. Kuzeybatısında Rum
Mezarlığı yer alır. 8. yy’da kurulduğu bilinen ve çiftlik olarak
kullanılan manastırın yalnızca duvarlarıyla, her birinin ağırlığı 200
kilo gelen görkemli giriş kapılarıyla günümüze ulaşabilmiş.
Trilye zeytini
Trilye
halkının başlıca geçim kaynağı zeytin ise dünyaca ünlü. Trilye zeytini
gerçekten başka zeytinlere benzemiyor. Başka yerlerde bulmak da mümkün
değil, bu yüzden köylüler daha sonra isteyenlere zeytinleri kargo ile
gönderiyorlar. Zeytin ve yan ürünlerini burada her köşeden almak
mümkün.
Orta boyda, küçük çekirdekli ve çekirdeği meyvesine
yapışmayan Trilye zeytini salamura yöntemiyle 3-4 yıl saklanabiliyor.
Ayrıca olgunlaşmış yeşil zeytinlerden kırma, çizme ve az tuzlu konserve
zeytin üretiliyor. Yörenin zeytini yağ yapımı için de çok uygun.
Günümüzde
yöre halkının %90′ı geçimini zeytincilikle sağlıyor. Trilye’de
balıkçılık eskiden olduğu gibi bugün de önemli bir geçim kaynağı.
Trilye’de bağcılık, şarapçılık, ipekçilik de geçmişte kalan uğraşlar
arasında yer alıyor.
Trilye’ye Nasıl Gidilir?
Trilye,
Güney Marmara’da küçücük bir belde. İstanbul’dan araçsız gelecekler için
en kolay yol Mudanya’ya kalkan deniz otobüsüne binmek. Deniz yolunu
katınca İstanbul Trilye arası 135 km. İstanbul Yenikapı’dan deniz
otobüsü ile Mudanya’ya geldikten sonra, oradan yarım saatte bir kalkan
minibüslerle Trilye’ye ulaşmak mümkün. Trilye Mudanya arasındaki yol
zeytinlikler ve doyulmaz manzaralar ile dolu 10 km’lik bir yoldur.
İstanbul’dan
Bursa yönüne otomobili ile gidenlerse Gemlik’i 3 km. geçtikten sonra
Engürücük sapağından girerek Kurşunlu, Güzelyalı, Mudanya üzerinden
Trilye’ye varabilirler. Ayrıca Trilye’den güneye giden ve nefis
manzaralar sunan bir karayolu sizi İzmir yoluna bağlanıyor.
Unutmayın, karayolları yön levhalarında Trilye değil
Zeytinbağı
yazar. Yol biraz virajlı olduğu için dikkat etmek gerekiyor. Yol
güzerganında bazı izleme yerlerinde mola verip manzaranın keyfini
çıkarın. Bursa-Trilye arası ise 40 km.
Trilye’de ne yenir
Tirilye
sahilinde, ailelerin işlettiği tahta masalar ve rengarenk örtüleriyle
balık lokantaları ile çay bahçeleri bulunuyor. Lambalı radyosundan hala
şarkılar yükselen ve özel ambalajında zeytinyağı ve hediyelik eşyalar
bulabileceğiniz Savarona Restoran’dan başka Liman Restoran, Şekerev,
Mahur ve Türk yemekleriyle ünlü Mehmet Ali Restoran mutlaka uğranılması
gereken lezzet durakları.
Trilye’de sofraların baş tacı zeytin, zeytinyağı ve balık.
Mevsimine göre balık yemek en iyisi, Trilye barbunya balığının ana
vatanı. Yemeklere esas lezzet Trilye zeytinyağı. Bu yüzden önce o meşhur
zeytinyağına geleneksel olarak kekik ve pul biber ekip odun ekmeği
banılıyor.
Trilye’nin balkonu tabir Fatih Camii yakınındaki
tepedeki Tarihi Çamlı Kahve’de asırlık çınarların altında, denize ve
zeytin bahçelerine bakarak çay içebilirsiniz. Tam bir tepe olduğu için
çevredeki yöreler kuşbakışı görülebiliyor.